Yaşlanma, her bireyin yaşamının doğal bir parçasıdır ve bu süreç, yaşamın ilk anından itibaren başlar. Dünya Sağlık Örgütü (WHO), yaşlanmayı biyolojik, psikolojik ve sosyal faktörlerin etkisiyle kişinin bedeninde, zihninde ve sosyal yapısında meydana gelen değişimler olarak tanımlar. Peki, Dünya Sağlık Örgütü yaşlılık tanımı nedir ve bu konuda neleri bilmemiz gerekiyor?
Biyolojik açıdan yaşlanma, hücrelerin yenilenmesinin azalması ve yaşam fonksiyonlarının yavaşlaması ile karakterizedir. Bu dönemde, insanların bağışıklık sistemi zayıflar, enerji seviyeleri düşer ve vücut direnci azalır. Yaşlılık ile birlikte ortaya çıkan hastalıkların önlenmesi ve yaşam kalitesinin korunması için sağlıklı bir yaşam tarzı benimsemek önemlidir.
Psikolojik açıdan yaşlanma sürecinde ise, kişilerin duygularında, düşünme şekillerinde ve davranışlarında değişimler meydana gelir. Bireyler bu süreçte bazen olumsuz düşüncelere ve kaygılara kapılabilse de, yaşlılık döneminde zihin sağlığını korumak için sosyal ilişkileri güçlendirmek ve olumlu düşünme becerilerini geliştirmek büyük öneme sahiptir.
Sosyal açıdan yaşlanma, aktif çalışma yaşamının sona ermesi ve emeklilik dönemine geçiş ile ilişkilidir. Bu süreçte, yaşlı bireylerin toplumda değeri ve rolleri değişir; ancak yaşlıların sosyal hayattan izole olmaması ve kendilerine uygun aktivitelere katılması önem taşır.
Dünya Sağlık Örgütü yaşlılık tanımı aslında 65 yaş üzeri bireyleri kapsar. Ancak bu tanımın esnek olduğunu ve toplumun sosyo-ekonomik şartlarına göre değişebileceğini unutmamak önemlidir. Ayrıca, WHO'nun vurguladığı gibi, her bireyin yaşlanma süreci ve deneyimi farklıdır ve kişinin genetik özellikleri, çevresel faktörler ve yaşam tarzı etkileşimiyle şekillenir.
